İnsanın hakiki tarihidir bu kitap!
‘Bilge’ diyorum ona. İlkin yadırgadı ama ısrarım üzerine kabul etti. İsmini yazmamı istemiyor. Mütevazı, sessiz, sakin bir hayatı var. Derin mi derin bir adam.
Sırlar dünyasının kapılarını o açtı bana. Gizli ilimler konusunda eşi menendi yok. Bir zamanlar komşumuzdu, sonra kayıplara karıştı. Uzun araştırmalardan sonra izini buldum.
Meğer dağlar arasında, ıssız bir vadide yaşamaya başlamış. Her fırsatta ziyaret ediyor, konuşuyorum onunla. Eve dönünce aramızdaki diyalogları not defterime kaydediyorum. Birinci defterim dolmuştu. Bu ikincisi.
Neler var içinde? Düşünen, merak eden her insanı ilgilendiren konular. En güzel kıssalar bir arada. Mucizeli hikayeler birbirini takip ediyor. Benim sorularım, onun ikna edici cevapları metne ayrı bir renk katıyor.
İlkin en temel soruları sordum. “Bilge, evrenin bir başlangıcı varmış. Big Bang kuramı bir yasa olarak kabul ediliyor artık. Daha önce ne vardı? Sonra neler oldu?” dedim.
Bir süre sustu, düşündü. Bir nebze tanımıştım onu. Kendine özgü bir tarzı vardı. Manaları zihninde güzelce tertip ediyor, sonra da muhatabının seviyesine uygun bir dille anlatıyordu. Üslubu manaya göre biçimleniyordu. İnci taneleri gibi sıralamaya başladı sözlerini.
...