12.
Elimizde ilim imbiklerinden geçmiş, senedli, belgeli, ananeli hadis külliyatları duruyor. Bunları on binlerce âlim kabul ve tasdik etmiştir. İki mütehassısın bile bir meselede ittifakı itimada şayanken hiçbir ciddi delile dayanmaksızın bu külli ittifaka muhalefet etmek “Ne bilelim baba, belki de bunlar hadis değildir!” demek manasızdır.
Mesnetsiz itiraz eden kişi, hem hadis ravilerini, hem bu kitapları meydana getiren âlimleri, hem de bu eserleri kabul eden binlerce âlimi yalancılıkla ya da hata yapmakla itham etmiş, töhmet altında bırakmış olur. Halbuki bu zatlar konuya fevkalade vakıf, takva sahibi, ilmiyle amil, ahlaken kâmil insanlardır.
İtiraz eden adamın ciddi bir delile dayanması, iddiasını belgelerle ispat etmesi gerekir. Zira ispat mecburiyeti davacının vazifesidir. Bunu yapamadığı sürece, söyledikleri yersiz bazı gevezeliklerden öteye gidemez. Zaten gitmemiş, gitmiyor da. Bu büyük ittifaka karşı laf etmek kimin haddine!
Sarsılmaz senedlere dayanan hadis külliyatlarına karşı sinek vızıltısına benzeyen itirazların ne ehemmiyeti olur ki kulak verilsin!
Bir önemli gerçeği de asla unutmamak lazım: Yirmi üç senede peyderpey yani farklı zamanlarda ayet ayet, sure sure inen Kurán-ı Kerim'i bize kimler naklettilerse hadisleri de onlar naklettiler. Kurán'ı kendilerine siper yaparak bugün hadise ilişen mezhepsiz müfsitler, yarın da aynı sebeplerle bizzat Kurán'a veya onun bazı sure ve ayetlerine ilişebilirler. Biz müminler, Kurán hususunda nasıl hassasiyet gösteriyorsak, ayetlerin tefsir ve tatbiki olan hadisler hususunda da öyle hassasiyet göstermek zorundayız.
13.
Bu kitaba giren hadisleri en muteber kaynaklardan aldım. Buharî 370, Tirmizî 331, Ebu Dâvud 177, Müslim 149, İbni Mace 81, Taberani 57, Rezin 33, Nesai 31, Ahmed İbni Hanbel 27, Bezzar 14, Malik 13, Darimî 4 hadisle kitapta yerini aldı.
Hadisin emniyeti yönünden en önemli iki unsur ‘ravi’ ve ‘kaynak’ idi. Her hadisin altında bu ikisini kısaca anmakla yetindim. Hadis birden fazla kaynakta yer alıyorsa, sadece birinin adını yazdım.
Birbirinin tekrarı olan hadislerden konuyu en özlü biçimde dile getireni aldım. Binlerce hadis arasından seçim yaparken günümüz insanının günlük hayatına ışık tutanları tercih ettim.
Kitabın hazırlanışında düşünülen önemli bir husus da hacminin kabarmamasıydı. Bu sebeple hadislerin Arapça ibarelerini almadım.
Okurların kolayca bulup okuyabilmeleri için hadisleri konularına göre tasnif ettim, sınıflandırdım. Bu kitabın, hadis uzmanları dışında herkes için yeterli olmasını istedim.
14.
Hadisler hakkında yorum yapmadım. Her okur, her bir hadisten kendi durumuna göre ayrı bir mana ve feyiz alabilsin istedim. Zira bir nesnenin aynadaki yansımaları ayrı ayrıdır ve aynanın özelliklerine göredir. Ruhlar da birer ayna gibidir ve aldıklarını kendi niteliklerine göre yansıtırlar.
İzahı gereken hadisler de vardır şüphesiz. Bu ihtiyacı başka bir usulle karşıladım: Hadisi yine hadisle açıklamak. Bu sebeple, sıralamada, hadislerin birbirini açıklaması, desteklemesi ve konuyu her yönüyle aydınlatması hareket ilkelerim oldu. Manaları birbirine yakın hadisleri bir araya getirdim.
Yanı sıra, kitabın sonuna bir lügat koydum. Hadislerde geçen bazı kelimeleri, özellikle terimleri açıkladım. Bu veciz lügat de hadis metninin anlaşılmasına katkıda bulunabilir.
Hadis metinlerini sade bir dille yazmaya çalıştım. Lafzın manaya perde olmamasını, duru bir su gibi içini göstermesini arzu ettim.
15.
Bu kitap, bir hayat rehberidir. Efendimizin sünnetine uygun bir ömür sürmek isteyenlere yol gösterir. Muhtevası sebebiyle fevkalade mühim olan bu eserin telifi esnasında azami oranda hassasiyet gösterdim. Buna rağmen yine de hatalarım olduysa Gafûr ve Rahîm olan Rabbimden mağfiret diliyorum.
Kusurlar varsa, bendendir. Tüm güzellikler ise, mahbubiyet makamının mazharı olan Peygamberimizdendir.
Niyetim, ahirzaman fitnelerinden kurtulmayı arzu eden müminlere, özellikle gençlere sünnet-i seniyeyi tanıtmaktır.
Talebim, erhamürrahimin olan Rabbimizin rahmeti, rızası, ihsanı ve affıdır.
Ümidim, kabirde, mahşerde, hesapta, mizanda, sıratta Efendimizin şefaatine nail olmaktır.
Emelim ise, şu fani dünyadan baki âleme giden nurani yolu bulmak ve buldurmaktır.
Vesselam!..